Zekanın Kapısı: Kaybolan Renkler
Bir zamanlar, Düşünen Şehir adında rengarenk bir kent vardı. Bu şehirde herkes mutlu yaşar, çocuklar oyun oynar, büyükler ise dostluklarını pekiştirirdi. Ancak, bir gün bir olay meydana geldi. Şehirdeki tüm renkler aniden kayboldu! Gökkuşağının parıltısı gitti, ağaçlar yeşil olmadı, çiçekler soldu. Düşünen Şehir’in sakinleri büyük bir endişeye kapıldı ve kaybolan renkleri bulmak için bir araya geldiler.
Şehirdeki en zeki çocuk olan Ali, bu durumu çözmek için harekete geçti. Diğer arkadaşlarıyla birlikte, renkleri bulmak için şehrin merkezindeki Gözlem Kulesi’ne çıkmaya karar verdiler. Kuleye tırmanırken Ali, arkadaşlarına bir bilmece sordu: “Eğer bir yumurta ve yarım elma ile kuş tüyü kaybedilirse, kaç renk elde edilir?” Arkadaşları bu soruyu şaşkınlıkla dinledi.
Ama Ali, sorusunun sadece bir bilmece değil, aslında bir ipucu içerdiğini biliyordu. Eğer bu bilmeceyi çözerlerse, kaybolan renklerin gizemi çözülecekti. Arkadaşları, “Yumurta sarı, yarım elma yeşil ve kuş tüyü mavidir; toplamda bu renklerden hangileri kaybolur?” diye tartışmaya başladılar. Cevapları bulabilmek için, birlikte düşündüler.
Bir süre sessiz kalan arkadaşlardan biri, “Sanırım her rengin bir şeye karşılık geldiğini unuttuk. O yüzden tam olarak hangi renklerin bir arada olduğunu hatırlamamız lazım!” dedi. Grupla yapılan bu yoğun konuşmalar, dostluklarını daha da pekiştirdi.
Ali, bir anda parlayan gözleriyle sordu: “Eğer her bir rengin bir sayısal değeri olsa ve bu değerler toplanarak kaybolan renkleri bulabilseydik ne olurdu?” Arkadaşları kafa yormaya devam etti ve Ali’nin akıl dolu sorularına yanıt aradılar.
Şimdi, sevgili okurlar, siz de Ali ve arkadaşları gibi düşünebilirsiniz. Hayal edin ki, her bir renk bir değer taşıyor ve onları tekrar bulmak için bu değerleri bilmelisiniz. Kaybolan renkler hangileridir ve çözümü bulmak için hangi ipuçlarını kullanmalıyız?
İpucu:
Unutmayın, renkleri karıştırmayı deneyin! Her rengin kendine has bir özelliği var. Şimdi hepsini toplayıp kaybolan güzellikleri yeniden Düşünen Şehir’e getirin!