Kaybolan Renkli Toplar

Bir zamanlar, renkli topların bulunduğu büyülü bir ormanda, Minik Ayşe adında bir kız yaşardı. Ayşe, her gün ormanda dolaşmayı ve oradaki renkli toplarla oyun oynamayı çok severdi. Bu toplar, insanların neşesi ve mutluluğu için özel olarak yapılmıştı. Ancak bir sabah, Ayşe ormana girdiğinde toplardan birinin kaybolduğunu fark etti.

Ayşe, kaybolan topu bulmak için ormanda araştırma yapmaya karar verdi. Yolda ilerlerken birçok hayvanla karşılaştı. İlk olarak, sevimli tavşan Mavi ile konuştu.

“Ayşe, seni duyduğuma sevindim!” dedi Mavi. “Kaybolan topun hangi renk olduğunu biliyor musun?”

Ayşe, “Evet, bu turuncu bir top. Ama nerede olduğunu bilmiyorum!” diye yanıtladı.

Mavi, “Belki de pembe kuş Dodo’ya sormak istersin. O her zaman etrafa bakar ve her şeyi duyar.” diyerek ona bir öneride bulundu. Ayşe, hemen Dodo’yu aramaya çıktı.

Dodo, ormanın yüksek ağaçlarının tepesinde oturuyor, ormandaki her şeyi gözetliyordu. Ayşe, Dodo’ya yaklaştı ve kaybolan turuncu topu sordu.

Dodo, “Evet, ben de o topu geçen gün gördüm. Ama o kadar yüksekteydi ki, düştüğünde ormanın derinliklerine gitti. Belki de ormandaki gizemli Labirentte!” dedi. Labirent, pek çok dönüşü ve çıkışı olan karmaşık bir yerdir.

Ayşe, Labirente gitmeye karar verdi. Labirentte ilerlerken karşısına bir muşmula çıktı. “Ben buranın bekçisiyim,” dedi muşmula. “Eğer kaybolan topu bulmak istiyorsan, bana doğru cevabı vermen gerekiyor.”

Muşmulanın sorusu, “Eğer bir elmanın yarısı, bir portakalın üçte biri kadarsa, bir elmanın dörtte biri kaçtır?” oldu.

Ayşe, bu soruya cevapsız kalmadı. Düşünmeye başladı. Renkli topunu bulmak için elinden geleni yapmalıydı.

İpucu: Elma ve portakal ile ilgili yaptığın işlemlerde dikkatli ol, sayıları doğru kullanmayı unutma!