Zeka Sorusu: Yüksek Dağların Bilgeliği
Bir zamanlar, yüksek dağların eteklerinde kurulu, sakin bir köy vardı. Bu köyde yaşayan insanlar, hayatlarını geçimlerini sağlamak için tarla ve hayvancılıkla sürdürürdü. Ancak köyün ortasında, kimsenin cesaret edemediği yüksek bir dağ bulunuyordu. Bu dağın tepesinde yaşayan yaşlı bir bilge, köyün çocuklarına her yıl bir zeka bulmacası sormakla tanınırdı. Çocuklar, bu bulmacayı çözebilmek için yaz sonuna kadar sabırla beklerlerdi.
Bir gün, köyün en zeki çocuğu olan Elif, bilgeye gitmeye karar verdi. Dağ yolu zorluydu ama Elif, bilgenin bilgelik dolu sorusunu duymak için sabırsızlanıyordu. Nihayet, dağa vardığında, bilge ona sıcak bir gülümseme ile baktı ve söylemeye başladı:
“Sevgili Elif, sana bir bilmece soracağım. Yanıtını bulursan, bu yaz mevsiminde tüm köyü eğlendirecek bir kutlama yapabilirsin. Ancak unutma, bu bulmaca oldukça düşündürücü bir sorudur.”
Bilge, derin bir nefes aldı ve sorusunu sordu:
“Bütün gün gelir ama bir kez bile gelmez. Neymiş bu?”
Elif, şaşkınlıkla durakladı. Merakla düşünüp, köydeki arkadaşlarıyla birlikte akşamı bekledi. Fakat bu sırada, bilgenin gözünde bir parıltı gördü. Bilge, Elif’e yardımcı olabilecek bir ipucu vermeye karar verdi.
“Bu şey, her an yanındadır ama kimse onu göremez, sadece zamana ait bir kavramdır,” dedi bilge, gözlerini dağın zirvesine dikerek.
Elif günlerce düşündü, arkadaşlarıyla birlikte bu sıradışı bulmacayı çözmeye çalıştı. Hatta zaman zaman umutsuzluğa kapılsa da, bilgenin verdiği ipucu onun hayal gücünü ateşledi. Zorluk seviyesinin oldukça yüksek olduğu bilmece Elif’in zihin maharetiyle çözülmeyi bekliyordu.
Sonunda Elif, bilgenin vermiş olduğu ipucunu aklına getirip, doğru cevabı buldu. Büyük bir sevinçle köye döndü ve tüm arkadaşlarına bu ilginç sorunun yanıtını paylaşmak üzere toplandılar. Acaba Elif, bilgenin bulmacasının cevabını bulmuş muydu?
