Kaybolan Elmasın Peşinde
Bir zamanlar, zengin bir koleksiyoncu olan Bay Arif’in sahip olduğu muazzam bir elmas vardı. Bu elmas, dünya üzerindeki en büyük ve en eşsiz taşlardan biriydi. Günün birinde, elmasın sergilendiği müze, büyük bir soyguna uğradı ve elmas kayboldu. Bay Arif, müze yetkililerine hemen başvurdu ve durumu araştırmaları için dedektif Yasin’i davet etti.
Dedektif Yasin, müzeye vardığında, her şeyin kaos içinde olduğunu fark etti. Elmas kaybolmuştum ve müze güvenlik kameraları da hasar görmüştü. Ancak, yedek bir kameradan elde edilen görüntüler, kaybolan elmasın hikayesi hakkında bazı ipuçları veriyordu. Yasin, görüntüleri incelemeye başladı. Videolarda, müzeye üç ziyaretçi gelmişti: genç bir sanatçı, yaşlı bir arkeolog ve orta yaşlı bir iş adamı. İkisi olarak geriye dönüp her biri kısa bir süre içinde müzeden çıkarken, iş adamının son olarak içeride yalnız kaldığı görüldü.
Ziyaretçilere sorular sorarak ipuçları arayan Yasin, her bir ziyaretçiyi ayrı ayrı dinlemeye karar verdi. Genç sanatçı, müzeye yurt dışından gelen bir sanat sergisi için geldiğini söyledi. Yaşlı arkeolog, kaybolan eserleri incelemek üzere müzeye geldiğini ve hiçbir elmas hakkında bilgisi olmadığını belirtti. Orta yaşlı iş adamı ise, o gün müzede yalnızca iş görüşmesi yapmak için bulunduğunu söyledi fakat, diğer iki ziyaretçinin aksine, müzede geçirdiği süreyi tam olarak hatırlamadı.
Dikkatli bir şekilde her birinin söylediklerini değerlendiren Yasin, bu sırada odanın bir köşesinde bulduğu bir ipucu dikkatini çekti: Çimen renkli bir paletin üzerinde bir parça elmas tozu vardı. Bu, bir sanatçının kullanabileceği bir malzemeydi.
Şimdi, sorum şu: Kim gerçekten elması çalmış olabilir?
İpucu: Her biri farklı bir alandan gelen bu ziyaretçilerin konuşmaları dışında, elmasın kaybolduğu gün orada bulunan bir malzeme, onu çalan kişi hakkında önemli bir ayrıntı sunuyor.
Zorluk Seviyesi: Orta düzey.