Dondurma Gecesi
Bir zamanlar, dondurma aşığı bir çocuk olan Ali, yaz gecelerinin tadını çıkarırken en sevdiği dondurma dükkanının yolunu tuttu. Dondurma dükkanının önünde her akşam eğlenceli bir gösteri yapılırdı. Bu gösteride, herkesin katılabileceği bir zeka sorusu sorulurdu. Eğer doğru cevabı veren biri varsa, dondurma dükkanı sahibi ona bedava bir dondurma verirdi. Bu yaz gecesi, Ali’nin de dahil olduğu kalabalık, dondurmacı ustasından yeni bir soru duymak için heyecanla bekliyordu.
Dondurmacı, elindeki dondurma kepçesiyle sahneye çıktı ve gülümseyerek şöyle dedi: “Hadi bakalım, şimdi sırada bir zeka sorusu var! Bu soru hem komik hem de düşündürücü. Dinleyin dikkatlice!”
Ali ve diğerleri dikkat kesilerek dinlemeye başladılar. Dondurmacı, sorusunu sormadan önce biraz duraksadı ve gülümsedi. “Bir gün, çok sevdiği dondurmaya ulaşmak isteyen bir adam varmış. Dondurma dükkanının kapısından içeri girmek istemiş, ama kapı sıkı sıkıya kapalıymış. Kapının önünde ise bir işaret varmış: ‘Kapıyı açmak için gülümsemek yeter!’ Ancak, adam gülümsemek istemezmiş çünkü kapıda bekleyen bir kaplan varmış. Kaplan, sadece gülümsemeyenleri hedef alırmış! Adam da tam kapıdan içeri girmeden duraksayıp düşünmüş.
Şimdi sorum şu: Adam, kaplanı nasıl atlatarak dondurmasına ulaşabilir?” dedi.
Kalabalıktan gelen kafalar karışık, sesli düşünerek birbirlerine bakmaya başlamıştı. Ali de düşündü, ama cevabın ne olduğuna dair pek bir fikri yoktu. Arkadaşları arasında şakalaşmalar, komik tahminler havada uçuşmaya başlamıştı. Herkes dondurma hayalleri kurarken, dondurmacı tekrar söz aldı ve “Dikkat edin, hepiniz fikrinizi söyleyebilirsiniz, ancak en çılgın cevabı veren kişi kazanacak!” dedi.
İpucu
Eğer gülümsemenin kapıyı açmak için bir anahtar olduğunu düşünüyorsanız, belki başka bir şey de düşünülebilir.