Gizemli Yıldız

Bir zamanlar küçük bir köyde, herkesin tanıdığı yaşlı bir bilge yaşardı. Bu bilge, bilgeliği ve zeka sorunlarıyla ilgili yetenekleriyle ünlüydü. Köyde bir gün, bir grup çocuk onu ziyaret etti ve onu dillerinden düşürmeyen zeka soruları sormaya karar verdiler. Bilge, onlara bir zihin egzersizi sunmak istedi ve şöyle bir hikaye anlattı:

Yıldızlı bir gecede, bilgenin köyde çok özel bir olayı yaşanıyordu. Her yıl, köyün en akıllı beyni bu gecede ortaya çıkacak olan “Gizemli Yıldız”ı bulmak için bir sınava tabi tutulurdu. Bu yıl, genç bir çocuk olan Arda bu sınavda büyük bir umutla yer almak istiyordu. Arda, sınavın nasıl yapılacağını merak ediyordu. Bilge ona şöyle anlattı:

“Gizemli Yıldız, her sene sadece bir kez, belirli bir yerde parlayarak görünür. Fakat bu yıl, Yıldız’ın nerede olduğunu bulmak için üç önemli ipucu sundum. İlk ipucu, ‘Gökyüzüne dikkat et; Geminin üç direği gibi, Yıldız da gökyüzünde üç noktada parlayacak.’ İkinci ipucu ise, ‘En yükseğe ulaşmak için ağaçların en yükseklerinin tepe noktasını hedef al; Yıldız burada saklanıyor.’ Son olarak, üçüncü ipucu, ‘Eğer güneş doğarken yıldız kaybolursa, o zaman sıralamamıza dikkat et ve doğru sırayla git.’”

Arda, bu ipuçlarını değerlendirdiğinde kafasında birkaç soru belirmeye başladı. Yıldız nerede olabilir? Belki de sadece bir sır değil, aynı zamanda bir yolculuk da içerebilir. Bu yolculuk sırasında belki de gereksiz yere zaman kaybetmemesi gerekiyordu. Bilge, bu sorularla Arda’nın düşünmesini sağladı ve sonunda zeka sorusunu sordu:

“Arda, bu gece Yıldız’ı nasıl bulabilirsin?”

Arda, ipuçlarına dikkat ederek bu sorunun yanıtını bulmayı denemeliydi ancak aynı zamanda kendi mantığını kullanarak da hareket etmeliydi. Çocuk, elindeki bilgi ve sezgileriyle birlikte Yıldız’ın sırlarını çözmeye kararlıydı.

Zorluk Seviyesi: Orta düzey.

İpucu:

İpuçlarının birbirleriyle ilişkisini dikkate alarak düşün. Yıldız’ın gizemi sadece parlamasından değil, aynı zamanda verilmiş olan ipuçlarının doğru değerlendirilmesinden de kaynaklanıyor.