Adam ve Sonsuz Sandıklar

Bir zamanlar uzak diyarlarda, akşam güneşinin kızıllığıyla parıldayan, uçsuz bucaksız bir çölde bir gezgin olan Adam yürüyordu. Adam, uzun bir yolculuk sonunda kendisini gizemli bir tapınağın önünde buldu.
Tapınağın kapısında yıldızlarla süslenmiş bir tabela asılıydı; üzerinde şu yazıyordu:

“Cevapsız sorunun cazibesine kapılan kişi, bu tapınağın içine girmeye davetlidir!”

Merakına yenilen Adam, zorluklara olan düşkünlüğünü bir kez daha kanıtlayarak tapınağın kapısını aralayınca kendisini karanlık bir odanın içinde buldu. Oda genişti ama loş bir ışık yayıyordu. Ortada altın bir sandık ve sandığın yanında yaşlı bir bilge duruyordu.

Bilge, Adam’a döndü ve konuşmaya başladı:

“Selam yolcu! Karşılaştığın bu altın sandık sıradan bir sandık değil. Ama bunun yanında, bu odanın içinde sonsuz sayıda sandık var; aklınla sonsuzluğu sorgulamak istemediğin bir odanın içinde bulmalısın.”

Hangi oda da sonsuzluğu sorgulamak için nasıl bir tercih yapabilir.